Yükselen Kahve Fiyatları, Kavurucuların Önceliklerini Değiştiriyor: 2025 Londra Kahve Festivali'nden Notlar

Kahve dünyasında fiyatlar yükseliyor ve bu durum, sektörün tüm dinamiklerini yeniden şekillendiriyor. Özellikle 2025 Londra Kahve Festivali’nde (London Coffee Festival – LCF) gözlemlenen değişiklikler, kavurucuların artık farklı önceliklere sahip olduğunu net biçimde ortaya koydu. Eskiden fuar alanlarında kendi stantlarıyla boy gösteren birçok kavurucu, bu yıl daha çok ekipman üreticileriyle iş birliği yaparak onların alanlarında kahve demlemeyi tercih etti.

Ayrıca bu yıl festivalde matcha, bitkisel bazlı içecekler ve fonksiyonel içecek markalarının daha belirgin şekilde yer aldığı dikkat çekti. Bu da sadece kahveye değil, daha geniş bir ürün yelpazesine yönelmenin, kafe işletmecileri için yeni bir gelir modeli haline geldiğini gösteriyor.

Fuarlar Değişiyor, Stratejiler de Öyle

Londra Kahve Festivali, dünya çapında bilinen Coffee Masters yarışması ve Latte Art Live, Brew School gibi etkinliklerle her yıl binlerce kişiyi kendine çekiyor. 2025’te, ikonik Truman Brewery’de düzenlenen etkinliğe 22.000’in üzerinde ziyaretçi ve 260’tan fazla marka katıldı.

Geçmiş yıllarda, özellikle 2010’ların ortalarında, fuar alanı çok sayıda küçük ve büyük kavurucunun standıyla doluydu. Ancak bu yıl, özellikle orta ve büyük ölçekli kavurucuların bireysel olarak stant açmak yerine ekipman markalarıyla ortaklık kurduğu gözlemlendi. Bunun en temel sebebi: maliyetler.

Danelaw Coffee’nin kurucusu David Jameson, bu stratejiyi şöyle açıklıyor:

“Makine üreticileriyle iş birliği yapmak, daha düşük maliyetle daha fazla kişiye ulaşmanın bir yolu. Özellikle pazarlama bütçesi daralan kavurucular için oldukça mantıklı.”

Yükselen Kahve Fiyatları Etkinlik Katılımını Zorluyor

Kahve fiyatları son iki yılda ciddi oranda arttı. Yeşil kahveye ödenen fiyatlar iki katına çıktı. Aynı zamanda borçlanmanın da pahalı hale gelmesi, kavurucuların nakit akışını zorlaştırıyor. Bu şartlar altında, büyük fuarlarda yer almak artık “lüks” olarak görülüyor.

2025 LCF'de yalnızca kahve değil, plant-based süt alternatifleri, şuruplar, fonksiyonel içecekler ve artizan gıda markalarının da daha güçlü biçimde temsil edildiği görüldü. Bu, sektörün kahve dışındaki ürünlere yönelerek çeşitliliği artırma çabasının bir yansıması.

David Jameson şöyle diyor:

“Matcha, mantar kahveleri ve fonksiyonel içecek markaları artık doğrudan nitelikli kahve sahnesine girmek istiyor. Üstelik bunu yapabilecek pazarlama gücüne de sahipler. Kahve markalarının ise şu an buna ayıracak bütçesi yok.”

Sözleşme Yapmak Bile Riskli Hale Geldi

Yükselen kahve fiyatları yalnızca bugünkü maliyetleri değil, geleceğe dair planlamaları da etkiliyor. Kavurucular, tedarikçilerle fiyat konusunda anlaştıklarında bile, C fiyatı kısa sürede değiştiği için sözleşmeler yeniden gözden geçirilmek zorunda kalabiliyor. Bu da uzun vadeli planlama yapmayı neredeyse imkânsız hale getiriyor.

Jameson’a göre:

“Eskiden bir yıl boyunca geçerli olacak fiyatları konuşabiliyorduk. Şimdi ise bir hafta bile tahmin edilemiyor. Çoğu kavurucu için artık öncelik, mümkün olduğunca fazla yeşil kahve alımını garantiye almak.”

Bu koşullarda, büyük fuarlara katılım kavurucuların ilk kestiği kalemlerden biri haline geldi.

Küçük Formatlı Etkinliklere Yöneliş

Peki kahve markaları sahneden tamamen mi çekiliyor? Hayır. Ancak sahnenin yeri değişiyor. Daha düşük maliyetli, yerel veya bölgesel kahve festivalleri artık daha cazip.

2025 Glasgow Kahve Festivali örneğin, 2.000 kişiyle rekor katılıma ulaştı. Aynı şekilde, Dublin Coffee Festival, Ljubljana Coffee Festival, Coffeexiran gibi etkinlikler hem markaların görünürlüklerini artırmalarına hem de tüketiciyle doğrudan bağlantı kurmalarına olanak tanıyor.

Bazı markalar da tamamen kendi yollarını seçiyor. Assembly Coffee gibi önde gelen kavurucular, Londra Kahve Festivali ile eş zamanlı olarak kendi pop-up etkinliklerini düzenleyerek markalarını bağımsız şekilde tanıttı.

Jameson, bu trendi şöyle değerlendiriyor:

“Bütçeyi kontrol edebilmek, görünür kalmak ve yerel pazarda sadık müşteriler kazanmak için küçük etkinlikler çok daha verimli hale geldi. Kimi zaman daha samimi, daha etkili bağlantılar kuruluyor.”

Küresel Tedarik Krizleri, Yerel Çözümler Doğuruyor

Kahve sektöründe işler giderek karmaşıklaşıyor. Yüksek fiyatlar, daralan bütçeler ve artan rekabet; kavurucuları yeni yöntemler denemeye zorluyor. Bu da büyük fuarlardan uzaklaşmayı, daha stratejik, yerel veya tematik etkinliklere yönelmeyi beraberinde getiriyor.

Fiyat dalgalanmalarının, yalnızca kahve alımını değil, markalaşma ve pazarlama stratejilerini de kökten değiştirdiği bir dönemden geçiyoruz. Önümüzdeki yıllarda daha az büyük fuar, daha fazla bağımsız etkinlik ve tüketiciye doğrudan ulaşmayı hedefleyen mikro ölçekli girişimlerle karşılaşmamız muhtemel.