top of page

Kahve Paketleri Açıldıktan Sonra Farklı Saklama Yöntemlerinin Tazelik Kalitesi Üzerindeki Etkisi


Sanırım perakenden satışta en çok karşılaştığımız sorudur bu. Müşterinin kaygısı tazeliktir ve sorar; kahve paketini açtıktan sonra nerede saklamalıyım? Ve ekler; kahve paketini açtıktan sonra ne kadar taze kalır ? Bu sorulara doğru cevapları birçok coffee shop ve/veya barista rahatlıkla verebilir. Pek tabi bizim işimiz kahve bilimi olduğundan bu soruların cevaplarına yapılmış bir deney dizisini yorumlayarak vermek isteriz. Kahve severler, kahvenin taze ve lezzetli kalmasını sağlamak için çeşitli yöntemler deneyebilirler. Ancak, kahve saklamanın önemi sıklıkla göz ardı edilir. Kahve, havaya, ışığa ve sıcaklığa maruz kaldığında, aroması ve lezzeti hızla bozulabilir. Bizce kahveye ilgili unutulmaması gereken en temel bilgi, kahvenin sürekli canlılığını koruduğudur. Sektördeki herkes bir şekilde rastlamıştır ki, kahvenin kullanılmış hali olan posası bile durduğu yerde hemen küf tutmaya başlar. Hal böyleyken coffee shoptan aldığınız kahvenin tazeliğini korumak için belli bir çaba sarfetmeniz gerekmektedir. Bu çalışmada, farklı kahve saklama yöntemlerinin, paketler açıldıktan sonra kahve tazeliği üzerindeki etkileri araştırılmıştır. Kahve paketleri açıldıktan sonra, kahvenin tazeliğini korumak için farklı saklama yöntemleri kullanılmıştır. Bu yöntemler arasında, kahvenin hava, ışık ve sıcaklığa maruziyetini sınırlayan kapalı kaplar, vakumlu kaplar ve buzdolapları yer almaktadır.

Çalışmanın amacı, farklı saklama yöntemlerinin kahve tazeliği üzerindeki etkilerini belirlemektir. Bunun için, kahve örnekleri farklı saklama yöntemleriyle saklanacak ve sonrasında bir panel tarafından tadım testine tabi tutularak bilimsel grafiklerin yanı sıra, sosyal belli destekler alınmıştır. Bu panel ile kahveleri taze ve lezzetli olarak değerlendirilmiştir. Sonuç kısmını merakla beklediğinizi biliyoruz ama şimdilik yöntem, metot ve grafikleri okuyalım. Çalışmada, farklı saklama yöntemlerinin kahve tazeliği üzerindeki etkilerini belirlemek amacıyla, öğütülmüş kahve için kullanılan örnekler, "Arabica" ve "Robusta" gibi yaygın kahve çeşitlerinden seçilmiş ve kullanılmış bunlara ek olarak çekirdek kahve için de farklı örnekler kullanılmıştır. Kahve örnekleri aynı kalite ve tazelik seviyesinde seçilmiştir. Çalışma kapsamında farklı saklama yöntemleri olarak, kapalı kaplar, vakumlu kaplar, buzdolapları ve oda sıcaklığındaki açık kaplar kullanılmıştır. Kahve örnekleri, farklı saklama yöntemleri kullanılarak saklandı ve her saklama yöntemi için bir kontrol örneği de kullanılmıştır. Çalışmanın ana teması olan farklı kahve saklama yöntemleri altında taze kahvenin nasıl değiştiğini ve tazelik kaybının zaman içinde nasıl gerçekleştiği toplamda 5 farklı matematiksel grafik ile anlatılmıştır.

-Bahsi geçen çalışmaya ve tablolara gitmek için buraya tıklayınız-


Deneyde ortaya çıkan grafikler yorumlanacak ve özetlenecek olursa;


  • Tablo 2, taze çekirdek kahve için farklı saklama yöntemleri altında tazeliği ile ilgili farklı değerlendirme kriterlerini göstermektedir.

  • Tablo 3, farklı saklama yöntemleri altında öğütülmüş kahvenin aroma seviyelerini göstermektedir.

  • Tablo 4, farklı saklama yöntemleri altında öğütülmüş kahvenin asitlik ve acılık seviyelerini göstermektedir.

  • Tablo 5, farklı saklama yöntemleri altında öğütülmüş kahvenin genel tazelik seviyelerini göstermektedir.


Tablo 2, farklı saklama yöntemlerinin taze çekirdek kahve üzerindeki etkisini ve kahvenin aroma, asitlik, acılık, genel tazelik ve toplam puan gibi kriterler kullanılarak değerlendirilmesini göstermektedir. Bu tablodan, vakumlu kaplar ve kapalı kaplar gibi hava ile teması sınırlayan saklama yöntemlerinin taze çekirdek kahvenin tazeliğini korumada daha etkili olduğu sonucu çıkmaktadır. Tablo 3, öğütülmüş kahve için farklı saklama yöntemlerinin aroma seviyelerine olan etkisini göstermektedir. Açık hava saklama yönteminin kahvenin aroma seviyesini en hızlı bir şekilde düşürdüğü, kapalı kap ve vakumlu kapların ise daha uzun süre kahvenin aromasını koruduğu gözlemlenmiştir.

Tablo 4, farklı saklama yöntemleri altında öğütülmüş kahvenin asitlik ve acılık seviyelerini göstermektedir. Kapalı kap ve vakumlu kapların, açık hava ve buzdolabı gibi diğer saklama yöntemlerine göre daha az asitliğe sahip olduğu ve acılık seviyesini daha iyi koruduğu gözlemlenmiştir. Tablo 5, farklı saklama yöntemleri altında öğütülmüş kahvenin genel tazelik seviyelerini göstermektedir. Kapalı kap ve vakumlu kapların kahvenin tazeliğini daha iyi koruduğu gözlemlenmiştir.



Çalışmanın sonuç kısmına gelinecek ve genel bir özeti yapılacak olursa;

Farklı kahve saklama yöntemlerinin açıldıktan sonra kahvenin tazelik kalitesi üzerindeki etkisini araştırılmıştır. Araştırmanın sonuçları, vakumlu torba kullanımı ve soğuk depolama yöntemlerinin kahvenin tazelik kalitesini korumada en etkili yöntemler olduğunu göstermektedir. Ayrıca, kahve çekirdeklerinin öğütüldükten sonra mümkün olan en kısa sürede tüketilmesi tavsiye edilmektedir.

Araştırmanın bulguları, kahve saklama yöntemlerinin önemini vurgulamaktadır. Kahve, oksijen, nem, sıcaklık ve ışık gibi faktörlere karşı oldukça hassastır ve bu nedenle uygun saklama yöntemleri kullanılmazsa hızla tazelik kaybı yaşayabilir. Bu nedenle, kahve saklama yöntemleri seçilirken, tazelik korunmasının yanı sıra kahvenin aroma ve lezzet kalitesinin de göz önünde bulundurulması gerekmektedir.


  • Tüm depolama yöntemleri, kahve çekirdeklerinin tazelik kaybını azaltmaya yardımcı olurken, vakumlu torba kullanımı ve soğuk depolama en etkili yöntemlerdir.

  • Kahve öğütüldükten sonra hızlı bir şekilde tüketilmelidir, aksi halde aroma ve tazelik kaybı yaşanır.

  • Taze kahve çekirdekleri, daha yüksek oksijen seviyelerine maruz kalırsa daha hızlı tazelik kaybı yaşarlar.

  • Kahve çekirdekleri, düşük sıcaklıklarda depolandığında daha uzun süre taze kalır.


Yapılan çalışmada sonuç olarak, kahve severlerin, kahvelerini taze tutmak için vakumlu torba kullanımı ve soğuk depolama yöntemlerine başvurmaları önerilmektedir. Ayrıca, kahve öğütüldükten sonra mümkün olan en kısa sürede tüketilmesi, kahvenin tazelik ve aroma kalitesini korumada önemli bir faktördür denebilir. Bunlar coffee shopların ve iyi baristaların ve hatta kahve sever kesimin gayet iyi bildiği sonuçlardır fakat bildiğimiz ve mantığımıza “zaten böyle olması gerekmez mi?” diye oturttuğumuz bilgiler ancak bilimsel çalışmalar ile desteklenirse “doğru” olarak kabul edilir.


Duygu Kurtuluş


Co-Founder / Chemist / Nanotechnology Engineer / Hazardous Chemical Consultant / Chemical Evaluation Specialist

119 görüntüleme

Son Yazılar

Hepsini Gör
bottom of page