Sabah Kahvesi, Kahve Severleri Gerçekten Daha Mutlu Yapıyor
- Doğukan İbidan
- 19 Ağu
- 2 dakikada okunur
Bunu dosyaya “Şaşırmadık ama güzel haber” diye kaydedin: Sabah kahvesini içen kahve tutkunları, sabah kahvesi içmeyenlere göre daha mutlu ve enerjik oluyor. Yeni bir araştırma, sabah saatlerinde içilen kahvenin ruh hali üzerinde oldukça olumlu etkiler yarattığını ortaya koydu. Eğer bu sorunun yanıtı aranıyorsa, çoğu kişi gibi biz de “Bize sorsaydınız söylerdik” diyebiliriz.
Ancak, adil olmak gerekirse, araştırmanın amacı yalnızca bu kadar basit bir gözlemi doğrulamak değildi. Scientific Reports adlı dergide yayımlanan yeni çalışmada, günün farklı saatlerinde tüketilen kafeinin ruh halini nasıl etkilediği derinlemesine incelendi. Ve sonuçlar, sabah kahvesine duyduğumuz bağlılığın aslında bilimsel temellere dayandığını gösteriyor.

236 Kişi, 7 Gün, 7 Farklı Anket
Almanya’daki Bielefeld Üniversitesi ile İngiltere’deki Warwick Üniversitesi’nden psikologların ortaklaşa yürüttüğü çalışmada, Almanya’da yaşayan 236 genç yetişkin kahve içicisi, 2 ila 4 hafta boyunca takip edildi. Katılımcılar, gün içerisinde yedi kez cep telefonlarına gelen kısa anketleri doldurarak hem o anki ruh hallerini hem de son 90 dakika içinde kafein tüketip tüketmediklerini bildirdiler.
Bu yöntem sayesinde araştırmacılar, laboratuvar ortamının dışına çıkıp, günlük hayatta kafein tüketiminin duygusal etkilerini ölçümleyebildiler. Ve veriler, çok netti: Uyanıştan sonraki 2,5 saat içinde içilen kahve, kişide belirgin şekilde daha yüksek mutluluk ve coşku hissi yaratıyor. Aynı kişilerin, aynı zaman diliminde kahve içmedikleri durumlarla karşılaştırıldığında bu fark çarpıcıydı.
Kahve Hüzne de İyi Geliyor
Araştırma sadece “kahve mutlu eder” demekle kalmadı, aynı zamanda üzgünlük veya moral bozukluğu hislerinin de kahve tüketimiyle azaldığını ortaya koydu. Gerçi bu olumlu etkinin derecesi, sabah kahvesinin verdiği keyif kadar güçlü olmasa da, günün hangi saatinde içildiği fark etmeksizin geçerliydi.
İlginç bir bulgu ise, bu olumlu etkilerin kişisel kahve tüketim miktarı, depresyon belirtileri, anksiyete seviyesi ya da uyku sorunları gibi değişkenlere bağlı olmadan her katılımcıda benzer şekilde görülmesiydi. Yani kahveyi bolca içenlerle daha az tüketenler veya ruh sağlığı durumu farklı olan bireyler arasında belirgin bir fark oluşmadı.
Çalışmanın baş yazarı Justin Hachenberger, bu konuda şöyle diyor:
“Farklı kafein tüketim seviyeleri ya da depresif belirtiler, anksiyete düzeyleri ya da uyku sorunları olan bireyler arasında kayda değer farklar görememek bizi biraz şaşırttı. Kafein alımıyla olumlu ya da olumsuz duygular arasındaki bağlantılar, tüm gruplarda oldukça tutarlıydı.”
Uyarı: Herkes İçin Geçerli Olmayabilir
Araştırmacılar yine de uyarıyor: Bu bulgular, kafeinin anksiyete ya da uyku sorunları yaşayanlar üzerinde hiçbir olumsuz etkisi olmadığını göstermiyor. Büyük ihtimalle bu tarz rahatsızlıkları olan bireyler zaten kahve tüketmeyi sınırlıyor ya da tamamen bırakmış durumda, bu yüzden çalışmaya dahil edilmemiş olabilirler.
Ama araştırmanın genel sonucu net: Kahve içiyorsan, sabah içmeye bak. Mutluluğun sabah saatlerinde demlenen bir kupada saklı olabileceğini söyleyen bir grup psikologdan duymak, kahve severlerin kulağına müzik gibi gelecek.
Bilim Bile Onayladı
Kahveyi sabah içmenin sadece alışkanlıktan ibaret olmadığını, bilimsel olarak da ruh halimizi iyileştirdiğini görmek güzel. Her sabah kahveye uzanan elimiz artık sadece bir rutin değil, aynı zamanda kendimizi iyi hissetmenin de bir yolu. Psikologlar ne derse desin, biz bunu zaten biliyorduk. Ama yine de duymak güzel!