İtalya’nın En Yaşlı Baristası 101 Yaşına Girdi: Hâlâ Espresso Yapıyor
- Doğukan İbidan
- 22 Kas
- 2 dakikada okunur
Dünyanın her köşesinde gündem yangın gibi; bir kriz bitmeden diğeri başlıyor. Ama tüm bu karmaşanın içinde hâlâ insanı gülümseten, umut veren hikâyeler de var. İşte onlardan biri: İtalya’nın en yaşlı baristası Anna Possi, 101 yaşına girdi ve hâlâ barında espresso hazırlamaya devam ediyor.
80 Yılı Aşan Bir Barista Yolculuğu
PBS News’ün haberine göre Possi, kuzey İtalya’nın Nebbiuno kasabasındaki Bar Centrale adlı kafenin sahibi. Ne bir web sitesi var ne de sosyal medya hesabı. Sadece bir “nonna” yani İtalyan bir büyükanne ve onun mütevazı kafesi.
Possi, eşiyle birlikte 1958 yılında bu kafede çalışmaya başladı. 1974’te eşini kaybettikten sonra işletmeyi tek başına sürdürdü. Aslında Possi’nin barista yolculuğu çok daha eskiye, II. Dünya Savaşı dönemine kadar uzanıyor. Yani 80 yılı aşkın bir süredir kahve yapıyor.
Bugün müşterilerinin çoğu artık büyükanne ve büyükbaba olmuş durumda, ama Possi’nin emeklilik gibi bir planı yok.

Bir Kafe Değil, Bir Buluşma Noktası
Possi’nin Bar Centrale hakkında anlattıkları, mekanın sadece bir içecek servisi sunan yer olmadığını gösteriyor:
“Burası biraz aile gibi. Bana göre bir bar değil, bir buluşma noktası. İnsanlar geliyor; biri bir işini halletmek için uğruyor, biri geliyor benden rica ediyor: ‘Kızına söyler misin, belediyeden kimlik kartımı getirsin?’ Tamam, yarın alırım diyorum. Bir diğeri, ‘Doktoru görürsen bana sevk kağıdı alsana’ diyor. Herkese her zaman yardımcı olurum.”
Possi, kasaba halkı için bir baristadan çok daha fazlası; adeta mahallenin kalbi.
101 Yaşında Espresso, Bira Servisi ve Hayat Ritmi
Habere eşlik eden videoda Possi’yi Segafredo Zanetti fincanlarına ristretto hazırlarken görmek mümkün. Dışarıda oturan bir grup adama bira servis ediyor, hem de oldukça seri bir şekilde.101 yaşında, ama yaşadığı kasabanın ritmi nasılsa o da öyle hareket ediyor; yavaş değil, sakin.
Bazı kişiler, bu hikâyeyi “ileri yaşta çalışmak zorunda kalmak” üzerinden değerlendirebilir. Ama Possi’nin duruşu ve sözleri bunun bir zorunluluk değil, bir yaşam tercihi olduğunu gösteriyor.
Buradan çıkarılabilecek daha değerli bir mesaj var:Bir insanın, yaptığı işi gerçekten sevdiği sürece, yaş kaç olursa olsun devam edebilmesi.Barista olmanın “geçici iş” olarak görüldüğü ülkelerde belki şaşırtıcı gelebilir, ama Anna Possi’nin hikâyesi mesleğin bir ömür boyu sürdürülebilecek kadar anlamlı olabileceğini hatırlatıyor.
Bu, küçük ama ilham verici bir hikâye. Dünyadaki sert ekonomik ve politik gündem içinde kaybolan o basit ama önemli gerçeği tekrar hatırlatıyor:Yaşamı boyunca yaptığı işi severek sürdürmek, uzun ve iyi bir hayatın sırrı olabilir.






